İki ayrı elma
- Oya Özer
- 20 Eyl 2014
- 1 dakikada okunur
Aşık olduğunuz da ayaklarınız yerden mi kesiliyor. Belki yemeden içmeden de kesiliyorsunuz. Aklınızdan hiç çıkmıyor, kendinizi işinize veremiyorsunuz belki de.
Sonra bir anda balkabağına dönüyor belki pembe dünyanız. Aradığınız numaraya ulaşamıyorsunuz ya da mesajlarınıza cevap bulamıyorsunuz ve defalarca tekrarladığınız konu hep aynı belki. Ama hiçbir şey değişmiyor değil mi?
Eee nasıl istediğim insana çevirmeliyim sevgilimi? Ya da şöyle diyelim nasıl benim sevdiğim özelliklere sahip bir sevgili yaratabilirim kendime ? Sevgilim benim beklentilerime cevap verecek, nasıl her istediğim şeyi yapacak bir insan olmalı. Çünkü kalbimi değil, egomu doyurmalı. Her aradığımda yanımda olmalı, her vakit benimle ilgilenmeli. Oysa mümkün mü bu? Elbette değil. Hayal kırıklıklarının birinci adımı. İlişkini sabote edecek ilk basamak. Neden yapıyorsunuz bunu kendinize ve ilişkinize ?
Oysa iki elmanın yarısı değiliz, her birimiz ayrı elmalarız. Ve kokumuz, rengimiz farklı. Bir araya geldiğimizde sen ve ben biz oluyoruz. Sen de ben, ben de sen...
Sebebi ne olursa olsun duygusal iniş çıkışlarda önce anlayarak bak, önce, dinleyerek konuş, ve beklentisiz ol. İnişlerde destek ol sevdiğine, gurur ve kibirden uzak sevgi ol aşkla. Büyüt sevgini tekrar güçlenerek. Yaratacağın sevgiliye değil aşık olduğun insanı sev olduğu gibi. Değiştirmeye çalışmadan, tanıdığın gibi.
Ve sorgulamaya girmeden mutlu ol, ama önce kendinle mutlu ol ve kendi mutluluğunu paylaş, hataları yargılamadan, kusurları bağışlayarak..
Mutlu olmak hiç zor değil değil aslında, sadece olduğunuz gibi sevin kendinizi, kabul edin ve onaylayın, değerli olduğunuzu bilin ve inanın kendinize…

Comentários